Invitation letter of One-Day International STEAM Symposium
Book of abstracts from One-Day International STEAM Symposium
All Presentations
EVRENSEL TASARIM, EVRENSEL HİJYEN: BİR STEAM ÇALIŞMASI
Abstract/Özet
Ekonomik kalkınma ve iyi bir hayat sürmek için geleceğe yatırım yapmanın bir yolu olarak görülen STEAM, birçok değişkeni içeren eğitim yaklaşımına sahiptir. STEAM eğitimi okul öncesinden doktora düzeyine kadar birçok safhada verilmektedir. 1950’li yılların sonunda STEM olarak ortaya çıkan ancak son yıllarda STEAM olarak bilinen bu kavram, çok önemli bir alan olan sanatı da içerisine katmıştır (Sochacka, Guyotte, Walther, 2016). Çünkü dört alanı içeren STEM, yaratıcılık ve yenileme süreci açısından eksik kalmıştır. Ayrıca sanatın STEM’e dahil edilmesinin diğer bir gerekçesi ise, işlevselliğe estetiğin eklenmesi ihtiyacı olmuştur (Tasarım Fabrikası, 2018). STEAM yaklaşımı öğrencileri yaratıcı fikirler üretmeye istekli hale getirir (Mercin, 2018).
Bu çalışmada STEAM eğitimini çerçevesinde, Dünya Sağlık Örgütünün 20 saniye olarak belirlediği (T.C. Sağlık Bakanlığı, 2020), doğru sürede el yıkama eyleminin gerçekleştirebilmesine ve bu davranışı alışkanlık haline getirmesine yardımcı, otomatik sıvı sabunluk sistemi yapılması amaçlamıştır. Doğru süre boyunca el yıkama işleminin gerçekleştirilmesi ve bu davranışın alışkanlık haline getirilmesi ile temas yoluyla bulaşan çeşitli enfeksiyonların ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasının asgari düzeye indirilmesi hedeflenmektedir.
Anahtar Sözcükler: STEAM, Hijyen, Sabunluk Otomatı, Evrensel Tasarım
Abstarct / Özet
Bu etkinlik, 7. sınıf öğrencilerinin uzay araştırmalarına ve geleceğin önemli mesleklerinden biri olan "uzay madenciliğine" dair farkındalıklarını artırmayı hedefleyen kapsamlı bir STEAM çalışmasıdır. Uzay teknolojilerinin geleceği, uzay kirliliğinin sebepleri ve sonuçları ile uzay araştırmalarının dünya üzerindeki etkileri gibi temel kazanımlar üzerinden öğrencilerin bilimsel düşünme becerileri geliştirilir. Dört ders saati sürecek etkinlikte öğrenciler, uzay madenciliği, teknolojik yenilikler ve ekonomik fırsatlar gibi konuları çeşitli yöntemlerle keşfederler.
Etkinlikte önce uzay araştırmalarını konu alan görseller analiz edilerek öğrencilerden uzayda yapılan çalışmalara dair tahminlerde bulunmaları istenir. Ardından, "Armageddon" filmine dayalı bir senaryo üzerinden, öğrencilerin hayal gücünü harekete geçirecek bir takım kurma çalışması yapılır. Uzay madenciliğinin dünyadaki madencilikten nasıl farklılaştığı üzerine tartışmalarla derinleşen etkinlik, uzayda sürdürülebilir kalkınma ve gelecekteki küresel etkiler gibi önemli konulara da değinir.
Öğrenciler, "Kendi Uzay İstasyonumu Tasarlıyorum" adlı etkinlikte, TUA'nın uzay programı hedeflerini inceleyerek özgün bir uzay istasyonu modeli oluştururlar. Tasarım sürecinde uzay madenciliği ve Türkiye Uzay Ajansı’nı temsil eden unsurlara yer verilir. STEAM yaklaşımı ile bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematiği bir araya getiren bu süreç, öğrencilere çok yönlü düşünme fırsatı sunar.
Son olarak, öz değerlendirme formları ve "Güçlü-Zayıf-Orijinallik Diyagramı" gibi araçlarla öğrenciler kendi çalışmalarını değerlendirir. Bu etkinlik, öğrencilerin yalnızca bilgi edinmelerini değil, aynı zamanda eleştirel düşünmelerini ve yaratıcı çözümler geliştirmelerini teşvik eder.
STEAM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik), günümüz dünyasında yenilikçi düşünme ve problem çözme becerilerini geliştiren disiplinler bütünüdür. Eğitimde STEAM yaklaşımının kullanılması, öğrencilerin analitik düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine büyük katkı sağlar. Bu disiplinler arası eğitim, öğrencilerin teorik bilgiyi pratik uygulamalarla birleştirerek gerçek dünya problemlerini çözme yeteneğini artırır.
Günümüzde, öğrencilerin sanatsal ve mühendislik becerilerini bir araya getirerek yaratıcı süreçlerde nasıl etkileşim sağladıkları, eğitimde önemli bir problem durumu olarak öne çıkmaktadır. Yapılan STEAM etkinliği kapsamında, bir sıvının potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüştüren basit bir sistemin kurulması, öğrencilerin enerji dönüşümünü deneyimlemelerine ve analiz etmelerine olanak tanımıştır. Bu deneyim, öğrencilerin mühendislik tasarımı sürecini ve bilimsel yöntemleri kullanarak problem çözme becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamıştır. Öğrenciler, teorik bilgiyi pratiğe dökme fırsatı bulmuş ve yaratıcılıklarını geliştirirken aynı zamanda disiplinler arası düşünme yeteneklerini pekiştirmişlerdir. Bu süreç, öğrencilerin hem mühendislik hem de sanat alanlarında daha bütünsel bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Çalışmada öğrenciler CD, ince-kalın çubuklar, pet şişe, şişe kapakları, silikon malzemelerini kullanarak basit bir araç tasarlamışlardır. Aracın hareketini potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşümü sağlamıştır. Sıvı olarak su kullanılmıştır. Ürün geliştirme sürecinde bilimsel kavramlar ile ölçüm ve hesaplamalara önem verilmiştir. Enerji, hareket, potansiyel enerji ile mekanik enerji kavramları bilimsel kavram olarak kazandırılmaya çalışılmıştır. Ölçüm ve hesaplama başlığı altında boyut ve ağırlık hesaplamaları, hacim ve kapasite, hız ve mesafe, verimlilik hesaplamaları ile ilgili ölçümler yapılmıştır. Örneğin öğrenciler, kullanan suyun miktarı ya da düşme yüksekliğini değiştirerek farkları gözlemlemişlerdir ya da belirli bir su miktarı ile aracın aldığı mesafeyi ölçmüşlerdir. Öğrenciler, etkinlik sırasında aktif rol alarak, kavramları daha iyi anlamış ve uygulamalı deneyimlerle öğrenme süreçlerine katkıda bulunmuşlardır. Bu etkileşimli yöntem, onların merak duygusunu pekiştirmiş ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmuştur. Ayrıca, grup çalışmaları sayesinde iletişim ve iş birliği becerileri de güçlenmiştir.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERİN İÇ DÜNYALARININ SANAT TERAPİSİ YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ
Abstract / Özet
Sosyal bir varlık olan insan, sözel olarak ifade edemediği duygu ve düşüncelerini sanat aracılığıyla ortaya koymakta veya üretilen ürün duyguların bir yansıması ve iç dünyanın keşfi için bir araç görevi görmektedir. Dolayısıyla sanat özünde; ruhsal durumumuzu ve travmalarımızı yansıtan eşsiz bir yöntemdir. Özellikle özel gereksinimli bireyler için, sanat terapisinin önemi belirgindir. Bu doğrultuda çalışmada, özel gereksinimli bireylerin duygu durumlarının ve düşünce dünyalarının sanatsal etkinlikler aracılığı ile incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, Tübitak 4008 Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Kapsayıcı Toplum Uygulamaları Destekleme Programı kapsamında Selçuklu Bilim ve Sanat Merkezi tarafından yürütülen “Özel Çocuklarla Doğada Engelsiz Bilim” projesine dahil olan 15 özel gereksinimli birey ile gerçekleştirilmiştir. Atölye çalışması olarak planlanan süreçte katılımcılarla, “Kukla Yapma, El Çizme ve Yaşam Çizgisi” etkinlikleri uygulanmıştır. “Kukla Yapma” etkinliğinde, katılımcılardan kendilerine dağıtılan birer kâğıt peçete ile makas kullanmadan kukla yapmaları ve kuklalarına bir hikâye yazmaları istenmiştir. Uygulama bitiminde katılımcılar sandalyelerini alıp halka oluşturmuşlar ve kuklalarını yere bırakmışlardır. Ardından kuklasını tanıtmak ve hikâyesini paylaşmak isteyen katılımcıların paylaşımları alınmıştır. “El Çizme” etkinliğinde, katılımcılardan bir A4 kâğıdının sol kısmına sol ellerini, sağ kısmına sağ ellerini yerleştirip çizmeleri, çizimler bitince de parmakların ve ellerin istenilen renklerle boyanması istenmiştir. Ardından katılımcılar sandalyelerini alıp halka oluşturmuşlar ve gönüllü olanlar etkinliğe dair hislerini ve belirtmek istedikleri durumları paylaşmışlardır. “Yaşam Çizgisi” etkinliğinde ise, katılımcılardan bir A4 kâğıdına, doğdukları andan itibaren bugüne dek yaşamlarında onları etkileyen önemli olayları nokta (.), eğri çizgi, kırık çizgi ve düz çizgi (_) ile ifade etmeleri istenmiştir. Etkinlik sonunda gönüllü olan katılımcılar etkinliğe dair hislerini ve yaşam çizgilerine dair belirtmek istedikleri durumları paylaşmışlardır. Çalışma sonunda, katılımcıların özel gereksinimli bir birey olmanın zorluklarını dışa vurdukları ve yaşamlarının genelinde hâkim olan duyguların ve düşüncelerin özel gereksinimli bir birey olmakla doğrudan ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Sanat terapisinin tüm bireylerde duygusal boşalım sağlanmasına katkısının yanı sıra özellikle özel gereksinimli bireyler için kullanılabilecek etkili bir yöntem olduğu değerlendirilmektedir.
Anahtar Sözcükler: Özel Eğitim, Özel Gereksinimli Birey, Sanat, Sanat Terapisi
STEAM KAVRAMI BAZINDA 2024 YILINDAN İTİBAREN YAPILAN TEZLERİN İNCELENMESİ
STEAM kavramı 2007 yılında ilk defa STEM kavramına ek olarak art (sanat) kavramının eklenmesiyle ortaya çıkmıştır (Allina, 2013; Daugherty, 2013; Quigley, Herro, & Jamil, 2017). STEAM kavramı içeren tezlerin incelenmesini amaçlayan bu araştırmada, 2024 yılı başlangıcından itibaren bugüne kadar Ulusal Tez Merkezi’ne yüklenen tezlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Verilere Ulusal Tez Merkezi aracılığıyla tez adıyla arama bölümüne STEAM yazılarak ulaşılmıştır. 2024 yılında yayımlanan tezler araştırmaya dahil edilmiştir. 2024 yılında STEAM kavramı içeren 12 tez yayımlanmıştır. Bunlardan 6 tanesi yüksek lisans, 6 tanesi ise doktora düzeyindedir. Çalışma grubu olarak 8 tanesi öğrenciler, 2 tanesi öğretmenler, 1 tanesi öğretmen adaylarıdır. Çalışma grubu öğrenci olanlardan iki tanesi bilim ve sanat merkezi öğrencileridir. Bir tanesi ise döküman inceleme ve oluşturma şeklinde olduğu için çalışma grubu yoktur. Araştırmalardan dokuzu karma araştırma, bir tanesi nicel araştırma, bir tanesi nitel araştırma ve bir tanesi ise döküman inceleme şeklindedir. Araştırmaların sonuçlarına bakıldığında STEAM eğitimi, öğrencilerin çevre farkındalıkları ve çevreye yönelik tutumları üzerinde etkili olduğu, etkinlikleri büyük bir motivasyon ile uyguladıkları, yaratıcılıklarını geliştirip derse katılımı artırdığı, sürdürülebilir kalkınma anlayışlarına ve sanata ilişkin görüşlerine pozitif yönde etki ettiği, yaratıcı düşünme becerileri üzerine katkı sağladığı, çocukların bilim öğrenmelerinde etkili olduğu, üstbilişsel farkındalık ve yaratıcılık potansiyellerinin farklılaştığı, öğrenme deneyimlerini zenginleştirdiği ve onların bireysel gelişimlerine katkı sağladığı görülmektedir. Ayrıca öğretmen adaylarının pedagoji bilgisi ve alan bilgilerinin gelişimine yardımcı olduğunu göstermiş, STEAM eğitimine yönelik algılarını ve bakış açılarını olumlu yönde etkilemiştir. Son olarak öğrencilerin matematik inancı ve STEM mesleklerine olan ilgilerine etkisi olmadığı ve öğretmenlerin STEAM eğitim yaklaşımına ilişkin bilgilerinin yetersizliği de sonuçlar arasında yer almaktadır.
Bulgular incelendiğinde STEAM eğitimi ile ilgili öğretmenlerle yapılan çalışmaların azlığı görülmektedir. Ayrıca matematik ve fen alanında az çalışmaya rastlanıp daha çok görsel sanatlar ve müzik alanında çalışmaların yer alması STEM kavramına yerine STEAM kavramının kullanılmasından kaynaklanabilir. Yapılan çalışmalarda temel eğitim düzeyindeki öğrencilere yönelik araştırmaların daha fazla olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin küçük yaşlardaki öğrencilerle sanatsal ve yaratıcılık becerilerini çalışmanın kolay olmasından dolayı olabilir. Yapılan çalışmaların dağılımlarının yüksek lisans ve doktora düzeyinde eşit olması her iki seviyede de STEAM eğitimine önem verildiğini göstermektedir. Elde edilen sonuçlar bağlamında bu alanda yapılacak olan araştırmalarda; ortaöğretim ve yüksek öğretim düzeyinde araştırmalara yönlenmek, fen ve matematik gibi diğer disiplinlerde STEAM eğitimini ele almak önerilmektedir.